Vücuttaki tüm diğer yumuşak dokular gibi meme dokusu da ilerleyen yaş, kilo alıp verme, gebelik ve emzirme gibi çeşitli sebeplerden ötürü yumuşar ve sarkar.
Bazı kişilerde tamamen genetik sebeplerle de olabilen bu biçimsel bozukluğa “meme pitozu” adı verilir. Sorun genellikle meme dokusunun aşağı doğru yer değiştirmesinden ve memeyi içine alan cildin fazlalığından kaynaklanır. Meme ucu kompleksi de cildin sarkmasına bağlı olarak aşağıya doğru kayar ve göğsün alt ucuna iner.
Bu şekilde deforme olan bir göğsün dikleştirilmesi için “mastopeksi” adı verilir ve plastik cerrahi tarafından işlem uygulanır ve göğüs dikleştirilmiş bir hal alır. Mastopeksi, basitçe sarkan göğüs volümünün eski yerine taşınarak göğüs ucunun da olması gereken yere getirilmesi işlemidir. Gerekirse bu operasyon küçültme ya da büyütme ile kombine edilebilir. Yapılacak olan değişikliğin kapsamına göre 1-3 saat kadar süren bu operasyon sonrasında 1 gecelik hastane yatışı gerekebilmektedir. Hasta 1 hafta içerisinde normal iş ve günlük hayatına döner. Hemen tüm estetik ameliyatlarda olduğu gibi bu operasyonda da sonucun tam olarak yerleşmesi 1 yılı bulur.
Göğüs Dikleştirme Ameliyatı Nedir?
Göğüs dikleştirme ameliyatı, diğer adıyla mastopeksi olarak tanımlanır. Zaman içerisinde emzirme, yaş, yer çekimi ve kiloya bağlı olarak meme yapısında bozulmalar görülür. Göğüslerin daha ideal bir forma kavuşması için uygulanan meme dikleştirme operasyonu sayesinde, genel vücut yapısına uyumlu bir görünüm elde edilir. Bu operasyon, kadınların estetik kaygılarından kurtulup daha özgüvenli olmalarını hedefler.
Meme Dikleştirme Ameliyat Öncesi Hazırlık
Meme dikleştirme operasyonu her tedavide olduğu gibi özenle ele alınmalıdır.
Öncelikle, hekimle detaylı bir görüşme gerçekleştirilmelidir. Bunun ışığında, cerrah hastanın problemlerini iyice anlayıp, onun anatomik yapısına uygun olabilecek doğal görünümlü potansiyel sonuçları açıklamalıdır. Operasyon öncesi ameliyata uygunluğu anlamak adına çeşitli testler ve meme ultrasonu yapılmalıdır. Hasta, elde etmek istediği sonuçla ilgili açık olmalıdır ve medikal geçmişini detaylı bir şekilde hekime aktarmalıdır. Buna karşılık, cerrah da şeffaf bir şekilde elde edilebilecek sonucu hastaya aktarmalıdır. Aksi takdirde, hasta hayal kırıklığına uğrayabilir.
Operasyon öncesinde cerrah, hastayı olumsuz etkilebilecek ilaçlarla ile ilgili uyarmalıdır. Örneğin, kan sulandırıcı, aspirin ya da içeriğinde asetilsalisik asit&antikoagülan bulunan ilaçların kullanımı durdurulmalıdır. Operasyondan bir hafta önce alkol ve sigara kullanımı sonlandırılmalıdır. 10 gün önce yeşil çay ve vitamin E takviyesi durdurulmalıdır.
Meme Dikleştirme Ameliyat Süreci
Göğüs dikleştirme operasyonu genel anestezi altında gerçekleştirilir. Küçük ama sarkık meme yapısına sahip hastalarda göğüs dikleştirme ile birlikte protez de uygulanabilir. Böylelikle, göğüsler hem daha dik hem de hacim olarak daha dolgun olur ve estetik olarak daha feminen bir görüntü elde edilir. Meme dokusu yeterli büyüklükte olan hastalarda sadece dikleştirme uygulanabilir. Bu sayede, asimetri problemleri giderilir ve daha dik bir görünüm elde edilir. Sadece dikleştirme uygulanılan hastalarda fazla meme dokusu çıkarılacağı için meme de bir miktar küçülme olur. Büyük göğüslerde ise, dikleştirme ile beraber küçültme de uygulanır.
Meme dikleştirme ameliyatında hastaların bir gece hastanede kalması gerekmektedir. Ameliyat bitiminde bandaj ve pansumanla göğüsler sarılır ve bir meme korsesi giydirilir. Hasta drenlerle uyanır. Duruma göre taburculuk sırasında ya da ameliyattan bir kaç gün sonra drenler çıkarılır. Göğüs dikleştirme operasyonunda ters T şeklinde kesiler uygulanır, fazla meme dokusu çıkarılır ve meme ucu olduğundan daha yukarı bir pozisyonda konumlandırılır. Böylelikle, daha sıkı ve daha dik bir görünüm elde edilir. İzler ise, zaman içerisinde görünürlüğünü kaybederler.
Ameliyat Sonrası İyileşme
Göğüs dikleştirme ameliyatı her operasyonda olduğu gibi hassasiyet isteyen bir iyileşme sürecine sahiptir. Göğüslerin operasyon sonrası ideal formuna ulaşması amaçlanırken operasyon sonrası yara bakımı, pansuman ve doğru korse kullanımı son derece önemlidir. Operasyon sonrası 3. ve 7. gün kontrolleri olmaktadır. Bu kontrollerde, enfeksiyon ya da kanama olup olmadığı kontrol edilir. Pansuman değiştirilir.
İlk kontrolden sonra hasta pansumanı çıkarmadan duş alabilir. Pansuman kuruduktan sonra, tekrar korsesini giymesi gerekmektedir. Operasyon sonrası minimum 3 hafta boyunca korseyi çıkarmaması gerekmektedir. 3 hafta sonrasında normal sütyen kullanımına geçebilir.
Operasyon sonrası ilk iki hafta ağır kardiyo egzersizleri yapılmamalıdır, hafif yürüyüş ve çok yorulmadan egzersiz yapılabilir. Operasyondan 10 gün sonra hasta günlük rutinine dönebilir fakat en az 8 hafta ağır kaldırmamalıdır. 4. haftadan sonra yüzebilir ve sporun temposunu arttırabilir.
Operasyondan sonraki ilk birkaç gün ağrı olabilir. İlk haftalarda kolları fazla kaldırmak ve hareket ettirmek önerilmez. Kol kaldırıldığında saplanma gibi ani bir acı olursa hekiminizin ekibiyle iletişime geçmeniz önerilir.
Operasyon sonucunun oturması yaklaşık 3 ila 6 ay sürer. Ameliyattan sonra ilk 10 gün boyunca şişliklerle beraber morluklar da gözlemlenebilir. İlk bir ay boyunca göğüsler çok şiş görünmeye devam eder, fakat bu geçicidir. Zaman içerisinde, meme dokusundaki şişlikler azalacak ve sonuçlar oturacaktır.